Ben Mozilla ve Chrome´yi Explorer ile indirirken bile üzüntü duyan bir tipim kızım. Sana küçücük şeylerden bile mutluluk duyduğumu söylerken bunu da tahmin edersin sandım. Özür dilerim, elbette benim hatam sana kendimi daha iyi izah edebilirdim. Çünkü benden hiçbir zaman mutlu insan tipi çıkmayacak, hele ki içimdeki yangını söndürmeye giderken elime körük tutuşturan bu şarkılar ve şiirler varken.

Kendimi hep bir kumbara gibi hissettim bu zamana kadar, giderek artan küçük mutluluklarım ve mutsuzluklarım birgün o kumbarayı dolduracaktı ve hiçbir duyguya karşılık veremeyecekti bedenim. Öyle de oldu; koca bir şehrin sokaklarında değilde kocaman bir ova'da kayboldum ben. Adres soracak kimse yoktu, tabela yoktu, ben bile yetemiyordum var olmaya. İşte tam o anda çıktın sen, tam da umudumu kaybetmişken dikildin karşıma. Benden farksızdın, adressizdin benim gibi, kimliksizdin. Şimdi iyi olmasak bile kötü sayılmayız, ama o zamandan bu zamana yıllar kadar uzun bir zaman dilimi var. Bu kadar yolu katetmişken ve o kötü zamanları birbirimizin elinden tutarak geçirmişken. Birlikte eğilip karıncalara bile selam vermişken. Bu geçen zamanı bir menfaat ilişkisi gibi görüp, ayrılmak...

aşka ihanet olmaz mı?...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Boyut Kapısı Ruhsal Enerji Rehberi